Bloody Mary Tarihçesi
Bloody Mary'nin hikayesi, 20. yüzyılın başlarına kadar uzanır. Hikayeye göre, kokteylin kökeni Amerika'ya dayanır. 1920'lerin başında New York'ta popüler olan ve kumar oynanan bir kulüp olan "Bucket of Blood", Bloody Mary'nin ortaya çıkışına ilham kaynağı olmuştur. Bu efsanelerden biri elbette. Bloody Mary'nin New York'ta, özellikle 1920'lerde icat edildiğine dair bir hikayedir. İçki yasağının hakim olduğu dönemde, birçok yeraltı bara ve speakeasy'e ilgi artmıştı. Bloody Mary'nin icat edildiği söylenen bir kulüp olan "Bucket of Blood" adlı mekan bu dönemde popülerdi. Bucket of Blood, alkol yasağı döneminde illegal içki servisi yapılan bir yerdi. Bir müşteri, içkisini daha hafif hale getirmek ve tadını iyileştirmek için votkaya bir miktar domates suyu ekledi. Bu karışım, diğer müşterilerin dikkatini çekti ve hızla popülerlik kazandı. İçeceğin kırmızı renkli ve baharatlı tadı, ona "Bloody Mary" adının verilmesini sağladı. Hikayenin devamında, kokteylin adının biraz daha değiştirildiği söylenir. Dönemin ünlü barmeni Fernand Petiot, 1930'larda New York'ta St. Regis Oteli'nde çalışmaya başladı. Petiot, orijinal tarife bazı eklemeler yaparak ve içeceğin tadını geliştirerek ona Bloody Mary adını verdi. Bloody Mary, zamanla dünya genelinde popülerlik kazandı ve farklı tarifler ve varyasyonlar geliştirildi. Bugün, Bloody Mary, kahvaltı ve brunch'larda sıklıkla tercih edilen bir kokteyl olarak bilinir ve taze meyve suyu, baharatlar ve garnitürlerle servis edilir.
Bloody Mary’in Bir Başka Popüler Hikayesi
Bu hikaye, Bloody Mary'nin kökeni hakkında anlatılan en yaygın ve kabul gören hikayelerden biridir. Ancak, gerçek kökeni tam olarak belirlemek zor olduğu için doğruluk payı olup olmadığı konusunda kesin bir kanıt bulunmamaktadır. Bloody Mary'nin hikayesi, efsanevi ve gizemli bir atmosfer yaratırken, kokteylin keyifli ve lezzetli bir içecek olarak tanınmasını sağlamıştır.
Marie Laveau Hikayesi
Bloody Mary kokteylinin adının, Louisiana Voodoo'nun ünlü rahibesi Marie Laveau'ya dayandığına dair bir hikayedir. Marie Laveau'nun kanlı ritüellerde kullandığı bir içecek olan "Bloody Mary"nin, zamanla kokteyl haline geldiği söylenir. Bu hikaye, kokteylin mistik bir kökene sahip olduğunu vurgular. Marie Laveau'nun Voodoo ritüellerinde kullandığı içeceği, zamanla insanlar tarafından beğenildi ve popülerlik kazandı. Adının "Bloody Mary" olarak anılmasının sebebi, içeceğin kırmızı renkli olması ve içerdiği baharatlı karışım nedeniyle kanlı bir görünümü andırmasıdır. Marie Laveau'nun mistik ve etkileyici kişiliği, kokteylin de aynı şekilde ilgi çekici bir içecek haline gelmesine katkıda bulunmuştur. Ancak, bu hikaye tamamen efsanedir ve kokteylin gerçek kökeniyle ilgili kesin bir kanıt içermez. Bloody Mary'nin Marie Laveau ile ilişkilendirilmesi, kokteylin gizemli ve ilginç bir hava taşımasına yardımcı olmuştur.
